Menüler
Sepet

Hakkımızda

ÜÇTAT’IN HİKAYESİ…

Bir varmış bir yokmuş; evvel zaman içinde,  diye başlar masallar… Anlatılan, aslında devasa bir tarihtir... Ama çocuksu heyecanlara kurban edilmiştir…

Üçtat’ın hikayesi de aynen böyle…

Aslında vardı, ama yoktu…

Üçtat’dan önce pireler berber, develer tellal idi…

Küçükler büyük; büyükler küçüktü…

Varsayalım ki, bir padişah üç oğluyla birlikte yaşardı…

Fındık, Bal ve Dut koymuştu adlarını…

Destursuz bağa girenin hali nece olur ki!...

Fındık da, Bal da, Dut da hem şımartılmış, hem de  çok sevilmişti sarayda…

Şehzade idi onlar, küçük birer kraldı hepsi…

Terbiye etmeye, ölçü koymaya kimse cesaret edemezdi …

Öylece var oldular uzun süre…

Az gittiler, uz gittiler… Dere tepe düz gittiler…

Her biri birbirinden yaman bu üç delikanlı her zaman enerji doluydu…

Biri buruk, biri tatlı ve biri de suluydu…

İçlerinde en dayanıklısı Bal’dı…

En güçlüsü Fındık;

En narini de Dut!...

İyice yaşlanan ve yerini hangi oğluna bırakacağını düşünen Padişah, hayli endişeliydi…

Ve bu konuda bir türlü karar veremiyordu…

Bir gün tellallarını çağırdı…

Sorun ahaliye, çocuklarımın hangisini kral yapayım?” dedi…

Ahali günlerce düşündü, hiçbirini diğerine feda edemedi…

Padişah sıkıştırınca, meydana toplandılar bir gün…

Ne yapalım, hangisi kral olsun, hangileri de yok olsun!...

Konuştular, konuştular…

En nihayet Keloğlan çıktı ortaya!...

Dedi ki, üçü birden kral olsun!

Ayırmayalım hiçbirini…

Elimizde büyüdüler… Biliriz, birbiriyle zıt değil bunlar…

Birbirine hasım değil, birbirine küs değil…

Üç ayrı taht yerine, büyükçe bir tahta otursunlar…

Yan yana olsunlar, omuz omuza dursunlar…

Bu deli oğlanın aklına uydular, huzura vardılar…

Kelleyi koltukta görmek de vardı…

Doğru kelam, bir gün başıma yıkıldı hamam!...

Ama padişah halkını kırmadı..

-       Peki, dedi… Bir şans verelim üçüne de…

Üçünün de bir arada olması, üçünün birden krallık yapması, ülkenin tadını kaçıracak mı bir görelim…

Günler günleri kovaladı, aylar ayları, yıllar yılları…

Tahtı çocuklarına bırakıp, köşesine çekilen padişah elçisini çağırıp sordu:

-       Memlekette ahval nasıl? Başınız da kaç kral var?

Elçi gülümsedi ve şöyle devam etti:

-       Ey Devletlü Padişahım!...

Sakın endişe etme ve üzülme…

Devletin tahtında üç kişi oturur ama; yalnızca bir kral vardır…

Halkımız da ziyadesiyle o üç kişilik kraldan memnundur…

Kimsenin tek bir şikayeti yoktur…

Herkesin ağız tadı yerindedir… Hem de fazlasıyla tatlıdur… 

·         Fındık Kralımız sayesinde; tüm ahali kendini oldukça güçlü ve kudretli hissetmektedir…Vücutları enerji doludur…  Beden ve zihin yorgunlarını kralımız gidermektedir. Kalp ve damar sağlığını kralımız fazlasıyla korumaktadır… Kolesterolümüz düşmüştür. Kansızlığımız giderilmiştir. Vücudumuz ve kemiklerimiz kralımızın destekleriyle gelişmiştir. Genç kızlarımız kralımızla güzelleşmiştir… Yağ sorunu diye bir sorunumuz artık kalmamıştır… 

·         Dut Kralımız sayesinde; kemiklerimiz taş gibi olmuştur… Aramızda sindirim sistemi sorunu yaşayan kalmamıştır… Kabızlık, şişkinlik yaşadığımız dönemler sona ermiştir… Sonbaharda ve kışta aksırık, pıksırık ve grip yüzünden perişan olan halkımız o günleri geride bırakmıştır… Kralımızın desteği ile artık gözlerimiz çok daha iyi görür oldu… Şeker hastalarımız rahat etti… Kanser hücreleri artık kapımıza dayanmıyor… Çocuklarımız daha gürbüz büyüyor… Kimse uykusuzluk çekmiyor… Akciğerlerimiz ve midelerimiz bu günler de çok rahat… Kralımız bize idrar zorluğu yaşatmıyor… Ateşi yükselenin ateşini anında düşürüyor!... 

·         Bal Kralımız sayesinde de; hepimizin ömrü uzadı… Vücut direncimiz arttı… Enerjimiz hiç bitmiyor… Düşmanlara karşı mücadele gücümüz her daim var… Bağışıklık sistemimiz çok güçlendi… Antioksidanlarımız artınca,  kanser” diye bir sorunumuz kalmadı… Bal Kralımız, düşman bakterilerimizin de hepsini öldürdü…  Ciltlerimize bir güzellik geldi… Vücudumuza yararlı, bizi her türlü düşmandan koruyucu askerlerimizin yani alyuvarlarımızın sayısını epeyce artırdı… 

Siz rahat olun Hünkarım… 

Üç kral, memleketimizin ÜÇTAT’ı oldu… 

Ahali onları, ÜÇTAT diye biliyor, ÜÇTAT diye çağırıyor artık!... 

Gözünüz arkada kalmasın Şevketlü Sultanım!...

Elçiye zeval olmaz…

Onun bu sözlerinden sonra, baba padişah da dahil, herkes erdi muradına…

Biz çıkalım kerevetine…

Artık geride kalmasın kimse…

Çünkü bu hikaye burada bitmedi…

Tam aksine burada başladı!

Şimdi yiyelim şu çeşit çeşit  pestil tatlılarını:

-       ÜÇTAT ile birlikte işimize bakalım!

-       ÜÇTAT ile birlikte gücümüze bakalım!

-       ÜÇTAT ile birlikte keyfimize bakalım!

Böylece;

ÜÇTAT ile birlikte sağlıklı kalalım!...

Çerez Ayarları
Üçtat Pestil Tatlıları olarak internet sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla kullanılan çerezler bakımından kişisel tercihlerinizi, seçenekler kısmında yer alan
Çerez Yönetim Aracından yönetebilir, çerezlerle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.